12 Kasım 2009 Perşembe

Geri Dönüş

Blogumuz eski adresine geri döndü...
www.alarasugilan.net
Teşekkürler

Kumbara Hesabı


Uzun zamandır düşündüğüm bir konuydu ama ancak fırsat bulabildim.

Alara'ya para biriktirmeyi öğretebilmek adına bir kumbara edinmek istiyordum.İşbankasında çalışan bir arkadaşımdan gelen öneri ile,bu iş daha bir profesyonelleşti:)İşbankasında Çağla adına açılan kumbara hesabı ile,anahtarının bankada bulunduğu bir kumbaramız oldu.Hesap neden Çağla'nın adına da parayı ablası biriktiriyor derseniz,Alara doğduğu günden bugüne,babası tarafından açılmış bir birikim hesabı zaten var.Bu da kardeşine olsun dedim...

Halamızı evlendirdik:)











"Haydii,bekar kardeş kalmasın" kampanyamızın ilk düğünü gerçekleşti:)




Halamızı,Önder beye verdik gitti..Gözyaşları içinde hemde,salya sümük...Ne zor işmiş meğer insanın kızının olması?Beni şimdiden aldı mı bir telaş,ben kızları nasıl evericem diye..




Düğün sonrası gelin hanım anaocağına gelir,kuşağı bağlanır,duvağı kapatılır ya..işte orda ip koptu.Kim var kim yok,herkesin gözleri oldu bir pınar..




Neyse,Allah mesut etsin ..İşin özü bu.




Sırada benim kardeşimin düğünü var ki,o da 12 aralıkta İstanbul'da,19 aralıkta da Antalya'da olmak üzere iki düğün halinde gerçekleşecek.Hayırlısı...




Halamızın düğününe gelince..Çağla hanımın feci huysuzlandığı,Alara'nın ise çok özlediği Sude ile,gerek dansedip gerekse kolbastı yaparak kurtlarını döktüğü,bol ayak ağrılı (yüksek topuklardan)bir düğün geçirdik işte.

28 Ekim 2009 Çarşamba

Yetişemiyorum..







Kızlarımın büyüme hızına yetişemiyorum.



Çağla 5. ,Alara ise 30. ayında..



Kimileri 2 kızımıda bana benzetiyor,kimileri Çağla'yı babasına..Ben ikinci gruptanım sanki...



Çağla'nın inanılmaz bir damak tadı var.Babasına çekmiş..Bir yediğini bir daha yemiyor:)Anne sütünden sadece 3 ay nasibini alabilen kızıma,bugüne kadar 4 çeşit mama verdik.Her biri en fazla 1 hafta içildi.Sonra ondan sıkıldık,diğer markaya geçtik...Şu ara ise sade mama asla almıyoruz.İçine mutlaka bebe bisküvisi ve pekmez..Çorbada versem bisküvili pekmezli,muhallebide...Çok hassassın be kuzum.Napıcaz seninle bakalım:)

Hizaya dizdi:)


Haani bahsetmiştim ya,Alara tüm aileyi sıraya dizip şarkı,şiir öğretiyor diye..İşte o anlardan biri:)Sıkıyorsa birisi hizayı bozsun,yanındakinden biraz uzaklaşsın...Hemen "düzgün dur" denip,hizaya sokuluveriyor:)

İlk Tören:)






















Öncelikle,tüm takipçilerimizin Cumhuriyet Bayramını kutlarız..
Bu kızımın ilk katıldığı tören olarak tarihe geçti:)
Çok güzeldi..Çok duygulandım..Bir ara gözlerimden dökülen yaşlara mani olamadım..
Farklı birşeymiş kızını izlemek,böylesi önemli bir bayram töreninde.Onunla gurur duydum.Minicik kalbine Atatürk sevgisini aşılayan öğretmenlerine teşekkür ettim bolca kalbimden.
Bugün kızımın ilk bayram gösterisini izleyeceğiz ma-aile:)
Okullarının bahçesinde gerçekleşecek bu törende kızım ve arkadaşları Atatürk şarkısı ve şiirini okuyacaklar.

Bu arada neler yapıyoruz epeydir yazmıyorum.
-Bir süredir her türlü ortamda defalarca dinlediğimiz şiir ve şarkıyı bir kez daha dinliyor,
sıkılmadan dinliyoruz,dinlemeliyiz...
-"80"lerle ilgili duyduğu en küçük kelimenin ardından "anne 81'i mi söyliim?" sorusuna,her seferinde "evet" diyorum:)Şevki kırılmasın dimi..
-"sana bişii öğreticem,şimdi ayağa kalk" denip ayağa kaldırılmak,ve anneye Atatürk şarkısını öğretmek için gösterilen gayret,taktire değer...
-"Andımız"ı okumak..."Küçüklerimi saymak,büyüklerimi korumak" diye kelimeler yer değiştirse de,okumak güzel:)
-Bir iş için hazırlandığımızda,hazır olup olmadığımı sormak için dudaklardan dökülen muhteşem aksanıyla:) "mamy,are you ready?"
Babaya father,anneye mamy demek..."Bana baby diyin" diye eklemek
-İlk ödevimizi geçen haftasonu yaptık:)Text üzerinde 1'leri maviye 2'leri kırmızıya boyadık:)Bitirmedik belki ama ödev ne demek öğrendik.Israrla "anne ben bunu kesicem" dese de kestirmeden ödevi teslim ettik.
-Bu ara bilimum sıvıları her yere,oraya buraya,masaya,biberona,bardağa dökmek için izin istemek moda.
"Annecim çorbayı masaya dökebilir miyim?"
" Dökme kızım"
"Dökceem"
-Soyunmak oldukça eğlenceli bişi onun için..Küloduna kadar soyunmak hem de!Hadi üzerini çıkart,uyku tulumu giyeceğiz dediğimde ne atlet kalıyor üstte,ne de külot!:)
-İzin almak konusunda gerçekten taktir etmeliyim kızımı.Uyuyan kardeşinin odasına girerken izin alıyor ya,bayılıyorum!
-Kırmızı,pembe,mavi ve beyaz'ın ingilizceleri özümsenmiş durumda.
-Bir başka şarkımız "Ellerim tombik tombik".
Ellerim tombik tombik
Kirlenince çok komik
Kirli eller sürülmez
Güzelliği görünmez
Saçlarım bakım ister,
Hele dişler,hele dişler
Kirlenmesin kulaklar,
Uzamasın tırnaklar
Bize pis derler,pis derler..
vs. diye uzayıp gidiyor işte:)

15 Ekim 2009 Perşembe

:)

Anne:Günaydın kızım..hadi bak sana yeni elbise aldım giyelim mi?
Alara:Anne ne renk o elbise? "vayt" mı?
Anne:hı??:))

Giyindikten sonra,yeni elbisesini babasına göstermeye gider.
Baba:Melek gibi olmuşsun kızım.
Alara:Babacım melek ingilizcede ne demek?
Baba:hıı?? Annene sor kızım:)))))))

-------------------------------------------------------------------------------------------------
Baba-kız okul yolunda iken sohbet ederler.
Baba:Beni seviyor musun kızım?
Alara:Seviyorum
Baba:Anneni ve Çağla'yı seviyor musun?
Alara:Seviyorum
Baba:Dedeni seviyor musun?
Alara:Gidince seviyorum:))))))))))))))))))))

14 Ekim 2009 Çarşamba

Alara'dan inciler...

Alara ile akşamın saat 9 unda market alışverişine gidilir.Hemen arkamızdan inen baba oğul dikkatimi çeker.Zira oğul alaranın sınıf arkadaşı Kayra'ya benziyordur.Markete girilir.Çocuk bu kezde Alaranın dikkatini çeker."aa anne bak Kayra gibi":)))

Saat 7 gibi uynan alara soluğu babasının yanında alır.Güya onu uyandıracaktır ama babanın yanında uyuyakalır.Akşam sohbetleşen baba kızın arasında şöyle bir diyalog geçer.
Baba:kızım sabah yine benim yanıma gelirmisin.güzel güzel uyuruz beraber yine.
Alara:neden?annem çirkin mi uyuyor?:)))))

29 Eylül 2009 Salı

Huff..

Bi durgunluk var üzerimde.
Hiçbirşey yapmak istemiyorum.
Aslında çok şey yapmak istiyorum.
Ne istediğimi bilmiyorum yani.
Bütün günü kızlarımla geçiriyorum.
Sabah maaile yapılan kahvaltının ardından,Alara'yı kreşe bırakıyorum.Asıl planımız babamızın işe giderken Alara'yı kreşe bırakması yönünde idi ama bugüne kadar neredeyse hiç öyle olmadı.Bundan elbette şikayetçi değilim.Alara'nın okulunun blog yapımı işini de üstlendiğim için,gün içinde her halikarda okulda biraz zaman geçirmem gerekiyor.
Alara okulunda oldukça mutlu.Çok eğleniyor,çok şey öğreniyor.İngilizce 10'a kadar sayıyor.İlk kez duyduğum birçok şarkı söylüyor:)Favorimiz "hapşu"..Bir ara sözlerini yazarım size..Hatta vakit bulmuşken yazayım..
Sabah uyandım hapşu..
Burnum akıyor hapşu..
Birazda ateşim var,
Boğazım acıyor hapşu..
Arabaya bindim,
Doktora gittim,
Göğsümü açtı,
Tık tık yaptı,
Ateşimi ölçtü,
Sonra başımı okşadı...
Yemeğini ye,
İlacını iç,
Mışıl mışıl uyu dedi...

Eksik yazmış olabilirim ama böyle bişi işte:)
29.ayında artık Alara.Kardeşini çok seviyor,çok ilgili onunla.Tıpkı düşündüğüm gibi zarar verecek şekilde kıskançlıklar göstermiyor.Oldukça şefkatli.Kardeşi ağladığında "ağlama kardeşim,ben burdayım kardeşim,annem şimdi geliyor" diyerek teselli ediyor:)Çağla'da adeta söz dinliyor:)Çok komik şeyler söylüyor Alara ama hepsini maalesef kaydedemiyorum.Mesela geçenlerde eline geçirdiği bir elbisesinden "dumanlı elbisem" diye bahsediyor.Bunun ne demek olduğunu anlayamadık bir süre ama sonra anladık.O elbisesini ütülerken görmüştü beni,buhar ile hani:)O buhar değildi dumandı onca:)İyi ama dumanı nereden öğrenmişti bu çocuk?..Daha bir sürü diyalog ama bende hafıza o kadar iyi değil.
Çağla'ya gelince..3,5 aylık olduk.İkinci çocuk arada kaynıyor bizim hayatımızda:)Sanırım pek çoğunda öyledir.Alara,ev işleri,kreş..vs derken Çağla 3,5 aylık olmuş,çok güzel gülüyormuş,hatta her gülümseyene gülerek cevap veriyormuş,tırnakları uzuyormuş,saçları dökülüyormuş...vs. Tüm bunlardan çok geç haberdar oluyorum desem:)Alara'nın bebekliğindeki gibi büyüsün diye gözünün içine bakmıyorum yani..Ha bugün güldü,ha dişi çıktı diye beklemiyorum.Buna tecrübe deniyor sanıyorum.Neyin ne zaman olacağını aşağı yukarı biliyorum ya..Bu çok daha keyifli aslında.Her ağladığında doktoru arasam mı telaşını yaşamıyorum mesela.Bi kere ecza dolabımız bisürü ilaçla dolu.Ve ben bu aylardaki basit tüm rahatsızlıkları farkedebilecek,tedavi edebilecek donanımdayım.Arada büyüyor Çağla ama daha bi keyifle büyüyor...Alara'daki gibi telaş yok bende.Biliyorum ya ne olacağını,ne olması gerektiğini..Müthiş..
4 kişilik aile olmanın keyfi bence çok başka ama babamız heryere 4 kişi taşınıyor olmaktan biraz şikayetçi.E keyfine düşkün,uykuyu seven bir insan olarak bu çok normal sanırım.Ona kalırsa biryere giderken çocuklar babaanneye,anneanneye biryere bırakılmalı,çift olarak gidilmeli:)Bence tam tersi..4 kişi birşeyler yapmanın,düğüne gitmenin,AVM'ne gitmenin,ev oturmasına gitmenin,parka gitmenin,evde oturmanın..vs tadı çok çok başka!Çocuklarım büyüdükçe hayallerimde büyüyor.Herşey çok güzel olacak biliyorum...

15 Eylül 2009 Salı

Minik kızlarım



İki esim arasındaki 7 farkı bulun:))
Sizce hangisi Çağla?:)

7 Eylül 2009 Pazartesi

Biz..

Eskisi kadar özenle yazamıyorum bloguma.Bundan rahatsız olmuyor değilim ama,vaktim yok denecek kadar az..Bana kalan zamanı neye böleceğimi şaşırıyorum.
Alara bildiğiniz üzere kreşe gidiyor.Herşey oldukça yolunda.Çok mutlu,çok severek gidiyoruz.Okullu olmak ona çok şey kattı..
Çağla derseniz,kabızla meşgul."Agu"lamaya başladık artık.3 ayı geride bırakmamıza 1 haftamız kaldı.
Ve Çağla uyandı...

Diyalog

Ben: Kızım,yarın 30 Ağustos Zafer Bayramı..Okulda bayramı kutlayacaksınız,bayraklarla...
Alara: İyi ki doğdun Bayraaamm diceeezz
:)))))))))

4 Eylül 2009 Cuma

Efe'mm...




Artık Çağla'nın bir süt kardeşi,benim de bir süt oğlum var..


Adımız Efe.


9 temmuz doğumlu...
Bu da Efe'nin blog adresi... efecapkinci.blogspot.com